Sorularla İthalatta Korunma Önlemleri


Sorularla İthalatta Korunma Önlemleri

Haksız rekabetin ithalat boyutunu ele aldığımız geçen sayıdaki yazımdan sonra “Aman Evren Bey, hukuksal konuları ne güzel özet haline getiriyordunuz. Bunlar da nereden çıktı?” diye bir dönüş aldım. Gerçekten dış ticaret ve gümrük hukuku oldukça karmaşık bir alan. Damping marjı, maddi zarar, nedensellik bağı gibi kavramlara bir girince ipin ucu kaçabiliyor.

Gel gelelim, konuları belirli bir sırayla ele almak gerekiyor. Bu yazımızda da ithalata karşı önlemleri konu edineceğiz. Fakat merak etmeyin, bu sefer daha yalın bir şekilde ilerleyeceğiz, soru–cevap gideceğiz.

Sorular Başlasın 

Haksız rekabet neydi? Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen, aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar haksız rekabet olarak kabul ediliyor. Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabete uğrayan işletmelerin dava açma ve suç duyurusunda bulunma imkanı var.

İthalatta haksız rekabet neydi? Genel olarak haksız rekabete göre daha dar bir anlamı var, o da damping. Bir şirket bir malı iç piyasasına sürdüğü fiyata göre daha düşük bir fiyattan ihraç ederse damping meydana geliyor. İhracatın yapıldığı ülkedeki yerli üreticiler bu durumdan maddi zarara uğrarsa ithalata karşı yeni bir vergi getirmek suretiyle önlem alınabiliyor. Buna da anti-damping deniliyor.

Peki, ithalatta korunma önlemleri nedir o zaman? İthalata karşı önlem alınmasının farklı bir yolu diyebiliriz. Anti-dampingten farkı ithalatın dampingli olmasına gerek olmaması, ithalatta belirli koşullara tabi bir artış olması.

Korunmanın Koşulları Nedir?

İthalatta sadece artış olması yeterli mi? Hayır, değil. İthalatta öngörülemeyen bir nedenle, ani ve ciddi bir artış yaşanması gerekiyor. Bu artış mutlak da olabilir, yani toplam ithalat artabilir; nispi de olabilir, yani ithalat yerli üretime oranla artış gösterebilir.

Öngörülemeyen nedenler nedir? Örneklerle açıklama en iyisi. Diyelim Türkiye bir ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzaladı ve gümrük vergileri sıfırlandı. Hemen ardından bu ülkeden yapılan ithalatlar nedeniyle toplam ithalatta ani ve ciddi bir artış gerçekleşti. Burada öngörülemeyen bir neden yok, zira serbest ticaret anlaşması müzakere edilmesi ve imzalanmasının doğal bir sonucu. Buna karşılık diyelim ki Güney Amerika’da mevsim normallerinden çok sıcak bir yaz yaşandı, muz verimi artıp fiyatları düştü ve Türkiye’nin muz ithalatı patladı. Alın size öngörülemeyen bir neden.

Peki, başka koşul var mı? Evet, anti-dampingdeki gibi zarar koşulu yine var. Ama iki farkla: Birincisi, maddi zarar değil, ciddi bir zarar söz konusu olmalı. İkincisi, ciddi zararın oluşması gerekli değil, ciddi zarar tehdidi ortaya çıkması yeterli. Ayrıca ithalattaki artış ile zarar unsuru arasında yine anti-dampingdeki gibi nedensellik bağı bulunması lazım.

Hepsi bu kadar mı? Tam olarak sayılmaz, ancak söz verdiğimiz üzere teknik ayrıntılara girmeyeceğiz. Sadece şunu belirtmek gerekiyor: Bir korunma önlemi alınmasının sadece yerli üreticilerin değil, ülkenin de yararına olması gerekiyor. Örneğin ülkenin aşıya ihtiyacı olan bir dönemde yerli üreticiler zarar görüyor diye aşı ithalatına önlem alınması mümkün olmuyor.

Gelelim Uygulamaya

İthalatta korunma önlemleri nasıl alınıyor? Yetkili makam ithalatta haksız rekabette olduğu gibi Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü. Bakanlık’ın internet sitesinde yer alan başvuru formu doldurularak ve yeterli deliller sunularak müracaat ediliyor. Bakanlık başvuru uygun görürse en fazla dokuz ay sürmesi gereken bir soruşturma başlatarak konuyu inceliyor. Nihai kararı Cumhurbaşkanlığı veriyor.

Önlemler yine vergi şeklinde mi? Vergi de olabilir, ithalata kota (miktar sınırlandırılması) getirilmesi de olabilir, ikisinin bir karışımı da. Gelişmekte olan ülkelere muafiyet sağlanması da mümkün.

Peki, önlemlerin süresi ne? Önlemler üç yıllığına alınıyor. Önlem süresi boyunca serbestleştirme yapılıyor, yani önlem kademe kademe azaltılıyor, mesela önlem vergi şeklindeyse oranı düşürülüyor. Üç yıllık dönem sona erdiğinde gözden geçirme soruşturması yapılarak önlem tekrar uzatılabiliyor. Anti-damping önlemleri teorik olarak sonsuza kadar devam edebilirken korunma önlemleri en fazla on yıl boyunca uygulanabiliyor.

İlave gümrük vergileri, gözetim uygulamaları, referans fiyatlar… Sorularınızı duyar gibiyim. Bunların hepsi yine farklı konular. Önümüzdeki sayılarda fırsat buldukça ele alacağız.

ARED Perspektif / Ocak 2021