Mal ve Hizmet Ticaretinde Rekabet Yasakları


Mal ve Hizmet Ticaretinde Rekabet Yasakları

Açık Havada Haberler’de hukuk yazılarımıza haksız rekabet konusunu ele alarak başladık, üç sayıdır rekabet yasakları ile devam ediyoruz. Sırasıyla anonim ve limited şirketlerin ortaklarının, tacir yardımları ve acentelerinin ve de çalışanlarının, şirketlere karşı rekabet teşkil eden eylemlerinin hangi koşullar altında kısıtlanabileceğini ele aldık. Şimdi sıra geldi bir şirketin mal ve hizmet ticareti içerisinde bulunduğu diğer teşebbüslere yönelik rekabet yasaklarına. Örneğin bir toptancı bayisine sadece benim tedarik ettiğim malları satacaksın diyebilir mi? Ya da bir imalatçı, saha yüklenicisine rakip şirketler için montaj yapmama yükümlülüğü getirebilir mi? Yanıtımız evet olmasına evet, fakat bunun da belirli koşulları var elbet. Rekabet yasaklarına ilişkin daha önceki yazılarımızda Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na değiniyorduk yeri geldikçe. Bu sefer 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un uygulama alanına giriyoruz.

Rekabet hukuku derken…

4054 sayılı Kanun, ülkemizde rekabet hukukuna ilişkin temel düzenleme. Peki, rekabet hukuku nedir, diye soracak olursak; kısaca teşebbüslerin serbest rekabete engel teşkil eden davranışlarını ve bunların sonuçlarını düzenleyen hukuk dalıdır, şeklinde yanıt verebiliriz. Fakat bu yanıt yeterli olmayabilir. Rekabet hukukunun sık sık karıştırıldığı haksız rekabet hukukundan farkını da ortaya koymak gerekir. Haksız rekabet hukuku, teşebbüslerin rekabet amacıyla yaptığı bazı davranışları dürüst olmadığından yasaklayan kurallar bütünüdür. Rekabet hukuku ise teşebbüslerin rekabetten kaçınmak için yaptığı davranışlarını yasaklayan kurallardan oluşur. Nitekim Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4/1’inci maddesi bu hususu açıkça ortaya koyar: “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” Aynı maddede “mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü” ile “rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması” rekabete aykırı bu hallere özellikle örnek gösterilmiş bulunmakta.

İyi de, bayilere veya yüklenicilere rekabet etmeme yükümlülüğü getirilmesi Kanun tarafından yasaklanan bu davranışlar kapsamına girmiyor mu?

Rekabet Kurulu’ndan dikey anlaşmalara muafiyet

4054 sayılı Kanun rekabet hukuku kurallarını uygulamak üzere Rekabet Kurumu adlı bir kamu kuruluşu oluşturmuş durumda. Kurum’un karar alma organının adı ise Rekabet Kurulu ve yetkileri arasında teşebbüsler arasındaki bazı anlaşmaların Kanun’un getirdiği yasaklardan muaf tutulması da bulunuyor. Kurul bu yetkisini belirli nitelikleri taşıyan tüm anlaşmalar için kullanabileceği gibi (grup muafiyeti) anlaşma özelinde bireysel muafiyet de tanıyabiliyor. Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (Tebliğ No: 2002/2), kapsamının genişliği nedeniyle Kurul’un bu konuda kabul ettiği tartışmasız en önemli düzenleme. Tebliğ’e göre mal veya hizmetlerin alımı, satımı veya yeniden satımına ilişkin anlaşmalar olarak tanımlanan dikey anlaşmaların belirli koşullara tabi olarak rekabet yasağı hükümleri içermesi mümkün. Bahsettiğimiz koşullar nelerdir peki? ARED üyelerinin faaliyet kapsamlarını da dikkate alarak ayrıntılara boğulmadan aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. ∙ Alıcı veya sağlayıcının pazar payının yüzde 40’tan fazla olmaması ∙ Tarafların doğrudan üretici konumundaki rakip olmaması ∙ Alıcıya getirilen rekabet etmeme yükümlülüğünün belirsiz süreli olmaması ya da beş yılı aşmaması ∙ Anlaşmanın sona ermesinden sonraki döneme ilişkin olarak rekabet etmeme yükümlülüğü getirilmemesi Kuşkusuz ki böyle bir düzenleme içeren bir anlaşma yapılacağı zaman burada sadece özetlemekle yetindiğimiz Tebliğ’e tam anlamıyla uyum sağlanması için profesyonel destek alınması gerekiyor. Rekabet yasakları faslını böylelikle bitirmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki sayılarda yeni konularla görüşmek üzere.

Açıkhavada Haberler / Ocak 2020