Endüstriyel Reklamcılığın tarihine baktığımızda, geçmiş iki çağ olarak sınıflandırabiliriz. İlk çağ olan fırça ve yardımcı ekipmanlar ile kişilerin yaratıcılık ve el becerilerine dayanan sanatsal ağırlıklı bir dönem. Yaklaşık bir kaç yüz yıl süren bu dönemin sonu, 1990’lı yıllardan sonra başlayan II.dönem olan dijital çağ olarak adlandırabileceğimiz dönem. Ustadan çırağa geçen, kabiliyet isteyen bir dönemden sonra bilgisayar ve dijital baskı teknikleri ile çok daha kolay, hızlı ve kullanışlı imalat sistemleri ile açıkhava reklamcılığı ve endüstriyel reklamcılık ciddi bir büyüme içerisine girmiş oldu. Artık daha fazla insan bu mesleği seçmekte, öğrenmekte ve sektörün bir parçası haline gelmektedir.

İmalatların gelişen teknoloji ile geçmişe nazaran daha kolay ve herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesiyle, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi rekabeti kendi içimize, yönetim ve üretim sistemlerimize çevirmemize neden oldu. Bugün kendi iç rekabetimizi sağlayabildiğimiz de dikkate almamız ve buna yatırım yapmamız gereken bir faktör daha var: AR-GE

AR-GE açılımı; Araştırma ve Geliştirme, “bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılması” olarak tanımlanmıştır.

Araştırma ve geliştirme; hem bir şirket, hem de bir ülke için yenilikçilik yoluyla büyüme ve gelişmenin başlıca bir unsurudur. Ar-Ge yapan kuruluşlar, üretkenliklerini ve üretim kalitelerini artırmak veya yeni ürün ve hizmetler yaratmak amacını güderler. Arge birimleri genellikle onlardan istenilen araştırma ve geliştirmeyi sağlarlar. En büyük istihbaratları ise müşterilerdir. Müşterilerden gelen istek veya şikayet üzerine hareket eden bu birim aynı zamanda şirketine ve sektörüne finansal katkı sağlamayı hedefler. Ar-ge biriminin bir şirketin geleceği için önemi büyüktür.

Sektörlere baktığımızda dijital bir çağ içerisinde sürekli yenilenen teknoloji ile kitlelerin ve hanelerin alışkanlıkları, talepleri, gündelik yaşamları ve satın almaları da çok hızlı bir şekilde değişkenlik göstermektedir. İşletmelerin ise bu değişken sürece ayak uydurabilmek için sürekli bir gelişim içerisinde olmak zorundadırlar. Sürekli gelişmeye çalışırken de kendi sektörünün dışındaki diğer sektör ve meslek gruplarındaki gelişmeleri yakından takip etmeli ve duruma göre kendi sektörüne kanalize etmelidirler. Buna bir örnek verecek olur isek değişen medya düzeninde sosyal medya kanalları çok ciddi bir gelişim içerisinde, direkt hedef kitleye ulaşabilen, en etkili medya yöntemi olmuştur. Bizler ise endüstriyel reklamcılıkta bu gelişimin dışarısında kalamayız. Sosyal medya kanallarını, endüstriyel reklamcılık ile bir noktada birleştirdiğimizde ilk olarak interaktif tabelalar aklımıza geliyor. Billboard’larda dijital ekran ve alışveriş merkezlerinde yer alan display sistemlerde hedef kitlenin sosyal medyadaki paylaşım ve yorumları yayınlanabilir iken aynı şekilde kampanya ve ürün bilgilerinde bu sistemde indirilip kişiselleştirelebilir.

Ferhat KÖTÜK

Genç Aredliler Başkanı

Açıkhavada Haberler / Mart 2013