Açıkhavada Kurumsal Sosyal Sorumluluk


Açıkhavada Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Öneminin anlaşılmasında toplumun bilinçlenmesinin büyük bir katkısı olan kurumsal sosyal sorumluluk kavramı; bir şirketin insan hakları, hayvan hakları, çevre duyarlılığı, biyoçeşitlilik gibi hassasiyetlerinin yanı sıra kurumsal yönetişim ve iş etiği olgularının ne kadar geliştiğinin önemli bir göstergesidir. Bir kurumun tüm paydaşlarına ahlaki ve sorumlu davranması, kararlarını bu davranış biçimine uygun olarak alması ve uygulaması kurumsal sosyal sorumluluk anlayışının geliştiğini ortaya koyar.

Kurumsal sosyal sorumlulukta birincil amaç çalışma yapılan konu hakkında farkındalık yaratmak, bilinçlilik düzeyini arttırmak ve sorun etrafında birleşmeyi sağlamaktır. Şirket tarafından tespit edilmiş olan bu sorunun aktarımı, firmanın kendi marka kimlik ve imajı çerçevesinde şekillenmektedir. Kurum; meydana getirdiği mesajı, ulaştırmak istediği hedef kitleye, kendine uygun bulduğu kanallar vesilesiyle aktarır. Şüphesiz ki bu kanallarda önemli bir pay sahibi de açıkhava mecraları olacaktır.

Kurumsal sosyal sorumluluk bir rekabet aracı olarak öne çıkmayan, hedef kitlede güven ve destek hislerini uyandırmayı hedefleyen, kurumsal kültürün önemli bir parçası olarak kabul edilmesi gereken bir kavramdır. Fakat bu tanıtıma ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Aksine proje, yola çıkış noktasındaki farkındalık gayesini bireylerde oluşturma amaçlı bir çabayı beraberinde getirmelidir. Belki de bir STK ile iş birliği yapmış ve bu kuruma olan ilgi, gönüllülük ve bağış seviyelerinin artmasını hedeflemiş olabiliriz. Bu güzel amacın etrafında daha fazla kişiyi toplamayı arzu ediyoruz ama nasıl? Pazarlama ve reklamın, kar amacı gütme dışında önemli alt anlamlar taşıdığını unutmayarak elbette ki.

Açıkhava reklamcılığına gelirsek; şüphesiz ki şirketlere son derece etkili, yaratıcılığa sonsuz açık, teknolojik gelişmeleri bünyesine katabilen ve sürekli kendini geliştiren bir tanıtım alanı sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu noktada sosyal sorumluluk projelerini açıkhavada ön plana çıkarmak son derece akıllıca olacaktır.

Nitekim söz konusu projeyi yaygınlaştırma amaçlı billboard, pano, durak, araç giydirme, cephe kaplama uygulamalarına sıklıkla rastlıyoruz. Çocuklarda ve ebeveynlerinde sosyal sorumluluk algısını geliştirmek istiyorsak bir oyun parkının etrafına proje görselleriyle giydirme çalışmaları yapabiliriz. Ya da ETİ’nin Aktif Yaşam Derneğiyle iş birliği yaparak ‘Sağlık için hareket, hareket için bisiklet’ mesajını verdiği Sarı Bisiklet projesinin billboard ve tamir-bakım aracı uygulamalarından feyz alabiliriz. Veya OPET’in Temiz Tuvalet kampanyası çerçevesinde, Türkiye’nin dört bir yanında dolaşan araç giydirme uygulamasını kullandığı tırlarıyla temiz ve sağlıklı bir toplum yaratma düşüncesine kulak verebiliriz.

Dolayısıyla dikkat edilmesi gereken konuların ilki, toplumda hangi pürüzlerin olduğunu görmek ve proje fikrini kurum kimliğinizle bağdaştırmak. Sonra da doğru tanıtım uygulamasını ve uygun konumları seçerek derdinizi anlatmak.

Yorumlar


Yorumunuzu Bizimle Paylaşın